Merhabalar,

2023 yılını bitirmek üzereyiz. 3 yıla yakın süren Covid 19 salgınından sonra çeşitli tedarik sorunlarının yanı sıra jeopolitik gelişmeler ile sarsılan otomotiv dünyası 2023 yılında ciddi bir toparlanma içine girdi. Üretim bantları durmadan çalışıyor ve yıl sonunda 90 milyonu aşacak taşıt üretimine ve satışına ulaşılacak.

Yıl içinde en büyük satış artışını tahmin edeceğiniz gibi bataryadan elektrikli (BEV) ve şarj edilen hibrit (PHEV) taşıtlarda gördük. Dünyanın en büyük otomotiv üretimine ve pazarına sahip Çin’de ilk 11 ay içinde 27 milyon satışa ulaşıldı. Yıl sonunda 30 milyonu geçmesi mümkün görünüyor. Özellikle BEV ve PHEV taşıtlarındaki toplam satış ilk 11 ayda 8,3 milyonu aştı. Çin Otomobil Üreticileri Derneği tarafından verilen bu rakamlar, bataryadan elektrikli taşıt satışlarının yıl sonunda %33 lük pazar payına ulaşacağını gösteriyor.

Aslında tüm dünyada global olarak bataryadan elektrikli taşıt satışları hızla artıyor. Artık yeni satılan her 5 taşıttan birisi bataryadan elektrikli.

Ülkemizde de bu yıl motorlu taşıt satışları ciddi bir ivme yakaladı. İlk 11 ayda 1 milyonu aşan satışların yıl sonunda 1,2 milyonu bulacağı görülüyor. Ülkemizde de özellikle milli otomobilimiz TOGG ve Tesla satışlarının etkisiyle bataryadan elektrikli taşıt satışları 11 ayda 60 bini aştı. Yıl sonunda 70 bini bulacağını ve %7 ye yakın pay alacağını söyleyelim. Halbuki 2022 yılında ülkemizdeki BEV satışları bu yılın onda biri kadardı.

Öte yandan tüm dünyada fosil yakıt kullanan içten yanmalı motora sahip taşıtlardan elektrik enerjisi kullananlara dönüşümü hızlandıran gelişmeler ve yasal düzenlemeler arka arkaya devam ediyor. En son olarak Dubai’de gerçekleşen COP28 zirvesini izledik. Zirvede, 28 yıllık uluslararası iklim müzakereleri boyunca ilk kez fosil yakıtların on yıl içinde kademeli olarak terk edilmesine dair bir ön anlaşmaya varılmış olması önemliydi. Özellikle petrol ihraç eden ve zenginlikleri petrole dayalı ülkelerin de bu anlaşmaya imza koymaları gerçekten ilginçti.

Bitirmekte olduğumuz 2023 yılının bize yaşattığı bu gelişmelerin ışığında, dünya çapında benimsenen ve benim de katıldığım 2024 yılına dair öngörülere kısaca değinelim.

1. Otomotiv endüstrisinde karlılık konusu baskı altında kalacak. Doğrusu, 2023 yılı üretim ve satış merkezleri için tarihi yüksek karlarla geçti. Ancak bu durumun 2024 te devam etmeyeceğini söyleyebiliriz. Maliyet baskıları ve tedarikteki belirsizlikler etkili olacak. Üretim tam gaz devam edip talep düzeyine gelmesi ile satış fiyatları baskılanacak.

2. Çin’in ihracatı büyümeyi sürdürecek. Halen Çin’li markaların Avrupa pazarındaki pazar payı %3 ün altında. Ancak hızla büyümeyi sürdürecekler. Ucuz ve kaliteli taşıtlarıyla Çin, Avrupa’lı markaları korkutmaya devam edecek. AB Komisyonu’nu Çin’li markalara verilen sübvansiyonlarla ilgili kovuşturması yeni yılda takip edilecek. Eğer AB Komisyonu Çin’li markalara daha yüksek gümrük tarifesi koyarsa yeni politik gerginlikler çıkabilir. Çin’li markalar daha agresif politika izleyeblir ve yeni pazarlara saldırabilir. Bu noktada AB’ye komşu olan ve gümrük birliği sayesinde gümrüksüz ihracat yapan ülkemizde Çin’li markaların üretim kararı alma ihtimali çok yüksek olacaktır.

3. Bataryadan elektrikli (BEV) taşıtların pazar payı gelişimi yavaşlıyor. BEV üretimleri Çin’den uzaklaşmaya başladı. Toplam küresel otomobil satışlarında BEV payı %13 lerde ve yıllık büyüme hızı %40 civarında. Şarj edilebilir Hibrit (PHEV) taşıtları kattığımız zaman pazar payı %20 ye ulaşıyor. Bu oranlar, küresel otomotiv satışlarını %10 artışı yanında çok iyi ancak büyüme hızının 2021 de %100, 2022 de %70 olduğunu düşünürsek 2023 teki %40 büyüme bir yavaşlama işareti. Burada, yeni elektrik enerjisi kullanan yeni taşıtlarda verilen fiyat teşviklerinin sona ermesi etkili oluyor. 2024 yılında yeni teşvikler gelmezse yavaşlama devam edecek. Öte yandan Çin’in otomotiv devi BYD, 2024 te Tesla‘ya karşı Avrupa pazarına yüklenebilir. Dizel motorlu taşıt satışları ise 2024 te oldukça azalacak. Sadece ticari taşıtlarla sınırlı olan satışları, hafif ticari taşıtların elektrik enerjisi tüketimine dönmesiyle iyice azalacak. Batı Avrupa pazarı gibi bizim hafif taşıt satışlarımızda da dizel taşıtların 2023 te %15 altında pay aldığını hatırlatalım.

4. Daha fazla yapay zeka uygulaması otomotiv endüstrisinde yerini alacak. Otomotivin değer zinciri içinde, Yapay zekanın operasyonları nasıl iyileştirebileceği, maliyetleri nasıl düşürebileceği ve tüketici deneyimlerini nasıl geliştirebileceği hakkında daha fazla haber duyacağız. Fabrikalar daha doğru satış tahminlerine yanıt olarak üretimi daha iyi optimize edecekler. Yapay zeka tabanlı denetim sistemleri satış ve servis noktalarında daha etkili olacak.

5. Birleşme ve satın alma dinamikleri canlı olacak. Otomobil endüstrisi, ileri teknolojilerin ilerlemesiyle ortaya çıkan büyük yapısal zorluklarla yüzleşmeye devam ettikçe, buna uyum sağlamak zorunda. Şirketler operasyonları yeniden dengelemeye, temel olmayan faaliyetleri elden çıkarmaya ve özellikle yüksek büyüme ve tamamlayıcı olarak algılanan teknoloji alanlarında satın alma fırsatları aramaya çalıştıkça tedarik zincirleri değişmeye devam edecek. Ayrıca, sektöre yeni girenler gelişmeye devam edecek ya da çabuk elenecekler. Ağır başlangıç yatırımı içeren girişimler, herhangi bir nakit akışı kesintisine karşı potansiyel olarak savunmasız olmaya devam edecek. Ancak bu durum, yatırım şirketlerinin gelecekteki değeri algılanan varlıkları yönetmeleri için bir fırsat yaratabilir. Birleşme ve satın almalar için dinamik bir oyun alanı göreceğimiz yeni bir yıl yaşayacağız.

6. Çin ile ABD arasındaki siyasi ve ticari gerilimlerden tüm dünya endişe duyuyor. Tedarik zincirleri bu endişenin odağında olacak. Son yıllarda tedarik zincirinin bozulmasından sonra otomotiv şirketleri ders almaya ve şeffaf yönetimle gelecekteki riski azaltmaya çalışıyorlar. Bununla birlikte, elektrik enerjisine geçiş daha da büyük bir zorluk ortaya çıkarabilir. BEV taşıtlar için için gereken farklı komponentlerin tedariki, kimin neyi tedarik ettiği konusunda yeniden düşünmeyi gerektirecektir. Birçok ana tedarikçi, elektrifikasyon operasyonlarını yeniden yapılandırma konusunda oldukça ileri düzeyde olsa da daha gidecek çok yol var görünüyor Tedarik zincirleri, batarya kapasitesinden başlayarak ileride büyük yapısal değişikliklerle karşı karşıya. Sadece giga fabrikalar değil, daha büyük hacimde tedarik edilmesi gereken birçok farklı komponentler de gerekiyor.

7. Tamamen otonom sürüş aşamasına geçiş şimdilik gündem dışı görünüyor. Bunun yerine daha fazla otomasyona dayalı sürüş kesinlikle uzun vadeli bir gereksinim getiriyor. Tamamen otonom taşıtlar ise henüz pazar gerçeklerinden uzak görünüyor. General Motors’un yaşadığı sıkıntılar 2023’te bir uyarı oldu ve taşıt üreticilerinin son yıllarda yatırım programları başka önceliklere kaymaya başladı. Özellikle pahalı tasarım ve geliştirme aşamalarından ziyade pazara daha fazla ve daha iyi BEV taşıt çıkarma ihtiyacı öne çıktı. Bununla birlikte, gelişmiş sürücü destek sistemleri giderek daha fazla ve daha verimli hale geliyor. 2024 ve 2025 boyunca Seviye 2 ve 3 özellikli otonom sürüş sunan daha fazla taşıt modeli görmeyi bekleyebiliriz. Tabii ki, bu tür özellikler için pazar talebi olması gerekiyor.

8. Ülkemizde ise 2024 yılını daha sakin bir pazar ortamında geçireceğimizi söylemeliyiz. Taşıt alımında son aylarda uygulanmaya başlanan politikalar ve taşıt fiyatları, alım gücü düşük toplumumuzda 2023 yılında yaşadığımız satış performansını önemli ölçüde aşağıya çekecek. 650 bin ile 700 bin arası satış rakamları görmek sürpriz olmayacak. Her şeye rağmen BEV tür taşıtların satış artışını 2024 de de ülkemizde bekliyoruz. Ancak, yerli olarak bu taşıtların üretim çeşitliğini artıramazsak 2024 te ihracat düşüşü yaşamamız kaçınılmaz.

Siz okurlarıma sağlık, mutluluk ve kazanç dolu yeni bir yıl diliyorum.