Merhabalar,

Bu yazımda global otomotiv devlerinin ihracat merkezi olarak Hindistan’ı neden tercih ettiklerine değineceğim.

Otomotiv dünyasını yakından izleyenler fark etmişlerdir. Hindistan geçen yıl Japonya’yı geçerek Çin ve ABD’den sonra dünyanın üçüncü en büyük otomotiv pazarı haline gelmişti. İç pazar satışlarını geçen yıl %23 artırarak 4,4 milyon adede çıkaran Hindistan, ihracatını da %14 artırdı. Henüz ihracatta Japonya’nın gerisinde olmasına rağmen gelişme potansiyelinin yüksekliği dikkat çekiyor.

Hindistan ekonomisinde kişi başı gelir düzeyinin 2.200$ mertebesine yükselmesiyle birlikte Hintli kullanıcılar HB otomobiller yerine SUV ve Sedan kasaları tercih etmeye başladılar. Global otomotiv devleri de bu tercihe uygun dizayn edilen Hindistan’a özgü otomobillerinin lansmanlarına başladılar. Dahası, bu yeni lansman otomobillerini dış pazarlara da ihraç etmeye yöneldiler.

Nikkei’nin Asya kaynaklı haberine göre Nissan markası Hindistan’ı ihracat üssü yapmayı kararlaştırmış durumda. 2020 sonlarında Hindistan’da lanse ettiği Magnite SUV otomobilini halen Hindistan’dan ihraç etmekte olan Nissan, Güney Asya’dan Afrika kıtasına kadar toplam 15 ülkeye bu ihracatını artırmış durumda. Bu yıl yeni bir atılım olarak Güney Amerika ve Ortadoğu ülkelerine soldan direksiyonlu modelini ihraç etmeyi hedefliyor.

Öte yandan Nissan ve Renault bu yıl Hindistan’da 600 milyon $ yatırımla 6 yeni otomobil modeli daha lanse edecekler. Bunların arasında bataryadan elektrik motorlu BEV modeller de olacak ve hepsi ihraç edilecek.

Bu gelişmeler de gösteriyor ki Hindistan’da yerel talep küçük HB otomobillerden daha yüksek kalite düzeyinde büyük kasa otomobillere kaydıkça global otomotiv devleri Hindistan’a özgü modellerini ihraç etmeye de başlıyor. Kısaca, Hindistan’a özgü modellerini global pazarlara uyumlu hale getiriyorlar. Hindistan’daki düşük maliyet avantajı ihracat bazlı genişleme için büyük avantaj oluşturuyor.

Diğer bir otomotiv devi olan Volkswagen grubunun yetkilileri de grubun Asya pazarlarına otomotiv ihracatında Hindistan’ın öncü olacağını belirtiyorlar. Hatta öyle ki geçen yıl Orta Asya pazarına sadece Volkswagen marka otomobil ihraç ederken şimdi grubun Skoda marka otomobillerini ihraç etmek için şartların oluştuğunu söylüyorlar. Hindistan’daki düşük üretim maliyeti Volkswagen grubuna da büyük avantaj sağlamaya başladı görünüyor. Ülkede geniş yan sanayi üretim imkanları var ve çok ucuz işçilik söz konusu. Hindistan Oto yan Sanayi Üreticileri Derneği rakamlarına göre bu yıl san sanayi %33 büyüyerek 70 milyar $ büyüklüğe ulaşmış durumda. Öte yandan, iç pazardaki yerli rakipler olan Tata Motors, Mahindra ve Maruti Suzuki gibi rakipler karşısında ihracat olanağı global markalara can suyu oluyor. Örneğin Renault-Nissan ortaklığının toplam pazar paı bu yıl %2 ye inmiş durumda. Yıllık 500 bin adetlik üretim kapasiteleri var. Ancak bunun %50 sini kullanabiliyorlar. İhracat sayesinde 2025 e kadar kapasite kullanım oranını %80 e çıkarmayı hedefliyorlar. Volkwagen grubu pazar payı ise %2,5 mertebesinde. Üretim kapasitesi ise yıllık 240 bin otomobil. Kapasite kullanım oranı %55 düzeyinde. İhracat onlara da can suyu oluyor.

Sonuç olarak global otomotiv devleri Hindistan’daki düşük maliyet avantajını en iyi şekilde kullanmaya yönelmiş durumdalar. Bu durum bizim için ek bir tehdit getirebilir. Çünkü bizim otomotiv sanayimizin ihracat gücü zayıflıyor. Çünkü bataryadan elektrikli BEV taşıt üretimi çeşitliliğini artıramadık. Dolayısıyla en büyük ihracat pazarımız olan AB pazarına ihracatımız Çin’li modeller karşısında güç kaybediyor. Buna bir de Hindistan’da üretilecek düşük maliyetli BEV otomobiller eklendiğinde ihracat gücümüz daha da zayıflayabilir. Aman dikkat!