Merhabalar,

Bu yazımın başlığını yazarken aklıma 2011 yılında ülkemizde üretmeye başladığımız ilk bataryadan elektrikli otomobilimiz Renault Fluence ZE geldi. Bu otomobilin önemli bir özelliği batarya değişimine uygun bataryasıydı. 22 kwh kapasiteli lityum-iyon batarya arka koltuğun arkasına dik pozisyonda yerleştirilmişti. Bu amaçla bagaj mahalli fazla daralmasın diye Fluence ZE otomobilinin boyu 20 cm kadar uzamıştı.

İş modeli olarak otomobilin bataryası satılmıyor, batarya mülkiyeti Renault‘ta kalıyordu. Buna karşılık batarya kirası olarak otomobil sahibinden aylık 50 € civarında bir bedel alınıyordu. Böylece batarya ömür boyu Renault garantisi altındaydı.

O zaman Renault ile işbirliği yapan İsrail menşeli Better Place şirketi bu otomobil için batarya değişim istasyonları geliştiriyordu. Tabii bu istasyonların imalat ve kurulumu ciddi bir yatırım istiyordu. Hatırladığım kadarıyla istasyon başına maliyet 1 milyon $ üzerindeydi. Dolayısıyla yatırımın geri dönüşü için Fluence ZE‘ yi yüksek satış rakamlarına ulaştırmak gerekiyordu. Bu rakamlar pazar koşullarında olmayınca Better Place şirketi pazardan çekildi. Fluence ZE şarj işlemi ise bildiğimiz monofaze prizlerden fişe takarak devam etti.

Bundan 12 yıl önceye ait bu anı, bataryadan elektrikli (BEV) otomobillerde batarya değişim yatırımlarının bir süre neden gündeme gelmediğini açıklıyor. Çünkü henüz yeni başlayan BEV taşıt üretimi anlamlı satışlar yapamıyordu. Ama artık öyle değil. Son yıllarda katlayarak artan satışlar çeşitlenmeyi sağladı ve 2022 yılı bittiğinde global olarak 15 milyonu aşkın BEV yollara çıkmış oldu. Bu yıl sonuna geldiğimizde ise sayının 20 milyonu aşacağı öngörülüyor.

BEV türü taşıtların en çok satıldığı ülke olan Çin’de batarya değiştirme şirketlerinin ortaya çıktığını geçen hafta yazmıştım. Örneğin Nio markası kendi otomobil modellerinde batarya değiştirme istasyonlarını kuruyor. Bu istasyonların başka marka ve model BEV türü otomobillere uygun olup olmadığını henüz bilmiyoruz. Çünkü batarya boyutları ve taşıt içi yerleşimi uniform değil. Öncelikle bu standardizasyon sağlanmalı. Nitekim Hindistan hükümeti uniform batarya üretimi ve değişimi için özel düzenlemeler yapmaya başladı.

Bu hafta https://electriccarsreport.com/2023/05/ adresinde yayınlanan bir haber ise Fisker markası ile batarya değişim istasyonları yapımcısı Ample arasında ortaklık kurulduğunu bildirdi. Bu ortaklık, Fisker markalı otomobil üreticisinin üreteceği BEV türü taşıtların ABD ve Avrupa satışlarını artıracak stratejik bir hamle olarak yorumlanabilir.

Ortaklığın ilk hedef kitle olarak filo şirketlerine yoğunlaşacağını söylemek yanlış olmaz. Ample‘nin teknolojisi batarya değişim istasyonlarını seri olarak kurmaya uygun olarak yorumlanıyor. Bu da Fisker‘in seri olarak kendi ürettiği BEV türü otomobillerin kısa sürede büyük pazarlara çıkarmasını sağlayacak. Her iki taraf batarya değişim istasyonlarının işletme gelirini bölüşecekler.

Aslında batarya değişimi süre olarak bir taşıta akaryakıt koyma süresi kadar kısa ve elektrik maliyeti km başına akaryakıttan ucuz. Dolayısıyla uzun yol yapan sürücüler için ciddi avantaj getirebilir. Bu arada batarya değişimi yapılabilecek ilk Fisker BEV otomobilin 2024 yılının ilk aylarında yollara çıkacağı belirtiliyor.

Giderek BEV taşıt kullanıcılarının şarj sırasında zaman kaybını ve şarj ünitelerinde oluşan taşıt kuyruklarını gündeme getirerek batarya değişimine sıcak bakacağı kesin. Yeter ki yatırımı yüksek olan bu istasyonlar yaygınlaşabilsin ve taşıt model ve markası ne olursa olsun regülasyonlar desteğiyle uniform batarya uygulaması standartlaşabilsin. Düşünün bir kere; tıpkı günümüzün kalem pilleri gibi taşıt bataryaları da tek tip olsa ve kolayca değiştirilebilse iyi olmaz mı?