Merhaba değerli Dostlarım,

ODD tarafından yurt içi binek ve hafif ticari araç satışları geçtiğimiz Cuma günü yayınlandı. Buna göre yılın ilk dört ayında geçen yılın aynı dönemine oranla % 48 daralma var. Nisan ayı özelinde bakılırsa daralma aylık bazda % 56 yı buldu.
İç pazarın bu durumu elbette makro ekonomik belirsizliklerin devamı ile ilgili. Her zaman paylaştığımız gibi; yıllık geliri bir otomobil almaya yetmeyen vatandaşımız belirsizliklerden daima rahatsız olur ve alımını erteler. Çünkü kredi ile otomobil almak durumundadır. O nedenle geleceğe dönük güven duymak ister. Ek olarak aylık geliri otomobil için alacağı kredinin taksitlerini ödeyebilecek bir faiz oranını arar. Henüz bu beklentilerini karşılayacak ortam olmayınca satın alma isteği düşer. Günümüzde de yaşanan durum budur. Yıllık geliri ortalama 10 bin $ altındaki vatandaşımızın baz fiyatı 17 ila 18 bin $ olan otomobilleri aylık %2,5 lara varan faiz oranında borçlanarak alması kolay olmuyor. Çözümü daha önceki yazılarımda da paylaşmıştık. Vatandaşımızın yıllık gelirinin bir baz otomobil fiyatını yakalaması gerek.
Bu noktada, 1 Mayıs 2019 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından yapılan hurda otomobil uygulamasındaki ÖTV değişikliğine bakalım. Matrahı 70 bin TL na kadar olan otomobillerde kabul edilen ÖTV oranı 10 bin TL olarak açıklandı. İyi de bu fiyata günümüze otomobil kaldı mı? Neredeyse yok. O zaman hurda uygulaması pazarda istenilen canlanmayı veremiyor. Günümüzde pazarın en çok tercih edilen ve satılabilen otomobillerin güncel baz fiyatı 100 ila 120 bin TL aralığında bulunuyor. Buna göre bu ÖTV kademelerinin gözden geçirilmesi gerekli değil mi sizce?

Verimli ve kazançlı bir hafta dileklerimle,